12 Kasım 2015 Perşembe

Umberto Eco "Sıfır Sayı" 'dan "Gülün Adı"' na bir yolculuk

Sıfır Sayı yeni bitti. Ne diyelim vasat bir roman. Gladio ve Musollini ile ilgili ilginç öyküler içeriyor aslında. Ama roman içine almıyor okuru. Hiç dağıtılmayacak bir gazetede özgür fikirlerin yazılması ilginç bir kurgu gibi gelmişti. Ama okuyunca yüzeysel geçiştirilmiş bir roman buldum. Hayal kırıklığıydı.

“Bazen ilk roman bir yazarın en önemli romanı olabilir “diyor cevirmen Yiğit Yavuz. Bence bu gözlem, Eco için çok geçerli. “Gülün Adı“, “Foucault Sarkacı” Ortaçağ Hıristiyan dünyasını ve tarikatlar tarihini ilginç ve heyecanlı bir kurguyla anlatır. Her iki romana da çevirmen Şadan Karadeniz’in önemli katkısını unutmamak gerekir. Daha sonra okuduğum “Prag Mezarlığı” ve “Sıfır Sayı” başka bir çevirmen tarafından çevrilmiş. Bir tutukluk var her iki romanda da. Roman dışı Ortaçağ kitaplarını okumadım. Onları araştırmacılar okusun. 

Sonuçta henüz Eco okumamış olanlara  “Gülün Adı “ ve “Foucault Sarkacı”’nı mutlaka öneririm. Diğerlerini okumamak kayıp değil.

Namık Somel / 12 Kasım 2015 /namiksomel.blogspot.com.tr  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder