24 Mart 2017 Cuma

Feniçka Lou Andreas-Salomé Nietzshe' yi ağlatan kadın yazardan..


“Buna alışkınım” dedi, “geceleri kitapların başında oturmayı tercih ederim. Ortalık o kadar sessizken..”
“Genç bir kızın böyle bir şey söylediğini duymak kulağa çılgınca geliyor,” dedi Max Werner neredeyse öfkeyle, çünkü bundan hiç hoşlanmamıştı. ”Şurada karşınızda duran ben kitaplara gömülmekten daha yeni kurtuldum., hem de en ağır cephe hizmetinden kaçarcasına. Ve siz bir kadın, kendinizi gönüllü olarak teslim ediyorsunuz.” S.9-10
“Bakış açımızı genişleten, hayatı önümüze seren ve bizi bağımsızlaştıran kitaplar niye bir cephe hizmeti olsun ki,”…. “Bu dünyada bizi özgürlüğe kavuşturan tek bir şey varsa o da zihinsel çalışmadır.”
Her şey ne kadar değişti değil mi ? Bugün bakıyorum da kitap okuru dostlarımın çok büyük bir bölümü kadın arkadaşlarım!
Feniçke,  bin dokuz yüz’ lü yılların başlarında kadınların bir kalıba sokulduğu, rollerinin belirlendiği dönemlerde geçiyor.  Zamanın çok güçlü kadın karakteri olan yazar,  bu kısa romanında, bir kadınının, bir erkek anlatıcı tarafından aktarılan öyküsünü aktarıyor bize.. Şu anda bize olmazmış gibi görünen ama hala bazı coğrafyalarda yaşanan, kadınların ıssız bir yolda tek başına yürümesi, kadınların kitap okuması ve özgürce sevgisini ifade etmesi gibi bir çok konu o devrin kadını için sorun oluşturuyor.. Ama Feniçke tüm baskılara ve kurallara baş kaldırıyor. Belkentiyi yüksek tutmadan okunabilecek güzel bir hafta sonu kitabı..

Rus asıllı bir psikanalist ve yazar. Lou Andreas-Salomé Nietzsche, Rilke, Tolstoy, Freud gibi bir çok ünlü isimi etkilemiş bir yazar! Bu ifadenin tatınım bülteninde yer alması yazarı henüz tanımayan okurlarda merak uyandırıyor. Nietszche’ye büyük acılar çektiren ve çok da ilham veren bu tek taraflı aşk hikayesi, Irvin D. Yalom’un “Nietzsche Ağladığında” adlı eserinde çok güzel anlatımıştır. Bu romanı da ayrıca tavsiye ederim..

2 Mart 2017 Perşembe

Babalar ve Oğullar 'ın hissettirdikleri.. Nihilizm üzerine..

"Sönmek üzere olan kandile üfleyin sönsün.."

Hiç bir şeyin içi boş kalmıyor!
Yüreğini boşaltıyorsun!
Sevmem diyorsun!
Seviyorsun!

Acı çekiyorsun!

Beynini boşalttığında daha çok düşünüyorsun.
Umursamam diyorsun!
Umursuyorsun!

Tam bitirdim derken kışı, bahar geliyor.
Bir tomurcuk çiçek açıyor.
Meyve veriyor ağaç.
Isırıyorsun!

Hiç bir şey yok olmuyor!
Varoluş algısı mı?
Gerçek mi yoksa ?
Kırılan taş yok olmuyor!

Tam yok olduğunu sandığında
"Küllerinden yeniden doğuyorsun "
Hiçlik, taşınması güç bir paltoymuş!
Bir kez daha anladım.

Her acıya karışmış bir mutluluk vardır.
Namık Somel / 3 Mart 2017 / Trabzon
Babalar ve Oğullar 'ın hissettirdikleri.. Nihilizm üzerine..

"Ama her zaman geçer öğlen sıcağı akşam olur, gece olur ve acı çekenler, yorgunlar tatlı tatlı uyuyacakları huzurlu yuvalarına dönerler .."