16 Şubat 2016 Salı

Gogol - Ölü Canlar

Gogol - Ölü Canlar
Romanın görünür öyküsü, ölmüş ama henüz nüfustan kaydı düşmemiş köylülerin, ticareti üzerine kurgulanmıştır.Ancak aslında insanoğlunun kusurlarını alaycı bir dille anlatmaktadır.

Romanın baş kahramanı Çiçikov'un, Ölü Canlar satın almak  için gittiği her evde farklı bir karakter vardır. Kokuşmuş feodal yapı, tembel, birbirinin sırtından geçinmeye çalışan, menfaatçi bir sınıf yaratmıştır. Bu sınıfa hizmet eden köylüler ve çalışanlar da, bu çarka ayak uydurmuştur.  Bu arada kokuşmuş bürokrasinin karakterleri, sanki bu günlere de  ışık tutmaktadır.

Çiçikov'un iyi mi yoksa kötü mü olduğuna karar veremezsiniz. Kötüye yakındır aslında karakteri ama iyi ögelerde içerir. Tıpkı bizler gibi. Yazar bu görüşünü özellikle vurgular. Suç ve Ceza kavramı, yasaların uygulanış biçimi hep sorgulanır. Yazarın bu romanı yazarken Dante'in İlahi Komedya'sından etkilendiği söylenir. Okuduğumuz ilk cilt "Cehennem"'i anlatır. Okuyamadığımız ikinci ciltte "Cennet"i anlatır. Bu kavramlar, bir çok yazar tarafından işlenmiştir. Ama Gogol kadar ustaca anlatabileni çok azdır. Hem de yazar bunu okuyucuyu hiç sıkmadan ve gülümseterek yapar.

Bence edebiyata meraklı olan herkesin Gogol'u, özelliklerde "Ölü Canlar"' ı mutlaka okuması gerekir. Şiddetle tavsiye ederim.

Namık Somel /16 Şubat 2016 /Trabzon / namilsomel.
blogspot.com

9 Şubat 2016 Salı

Orhan Pamuk 'un son romanı "Kırmızı Saçlı Kadın"' ı sizin için yorumladım.

“Kuyucu çırağının akılsızı aşağıdakini sakat bırakır; dikkatsizi öldürür. “

Henüz Orhan Pamuk’la tanışmamışsanız, alın “Kırmızı Saçlı Kadın “‘ ı ve hemen okumaya başlayın derim. Elinizden bırakmayacaksınız. Bir yanı masalsı, abartılı bir sinema uyarlaması gibi. Diğer yanı ise baba oğul ilişkisini irdeleyen ve Kral Oidipus ‘tan Şührab’a bir doğu-batı sentezi adeta.

Orhan Pamuk’un en önemli özelliği çok iyi bir okur olması ve Batı kültürü ve edebiyatı kadar, Osmanlı, Türk-İslam kültürü ve edebiyatına da hakim olmasıdır. Bu birikimini “Benim Adım Kırmızı “ da çok zirveye çıkarır. Bu romanda, bir çok katman, saç örgüsü gibi bir arada iç içe geçmiş.

Hikayenin içine fazla girmiyorum. Okuyucuyu bir çok sürpriz bekliyor. Ben keyif alarak okudum. Sizlere de tavsiye ederim. Goodreands notum : 5

Bu arada Sophokles’ten Kral Oidipus ‘u da bitirdim. Yunan tregedyasının en güçlü eseri sayılıyor. Çok güçlü bir metin. Tiyatrosunu da izlemek isterim. Kral Oidipus ‘un efsanesi bir çok esere konu olmuş. Belli ki “Kırmızı Saçlı Kadın “, bu açıdan da faklı bir ilgi görecektir.


Namık Somel / 8 Şubat 2016 / namiksomel.blogspot.com