16 Kasım 2015 Pazartesi

Tüyap'ın Ardından Kitap Fuarcılığı Nereye Koşuyor?

Kitap Fuarcılığı Nereye Koşuyor ?
Bir çocuk hırsızlıkla suçlandı. Üstü hoyratça arandı. Elini uzatıp okşadığı kitap, üzerinden çıkmadı.Yüreğindeki kırgınlık belki hiç geçmeyecek. Can evinden vuruldu. Belki artık bir kitaba dokunmak istemeyecek.

Kitap Fuarlarını hiç anlamamışımdır. Onun içinde pek fazla katılmam. Fuarcılığın amacı direk satış değil, tanıtımdır. Yeni kitapları tanıtırsınız, yazarlarla söyleşiler yapılır, özel koleksiyonlar, uzmanları tarafından tanıtılır. Belki en fazla kitap imzalayacak yazarların kitapları fuarda  satılmalıdır. 

Kitap fuarları, yayın evlerinin ellerinde kalmış kitapları yığdığı toptancı depolarına dönüşmüş durumda. Standarda,  çoğu bir hafta önceki fuarda kozmetik ürünleri satmış, kitap ruhundan uzak, donuk bakışlı satıcılar duruyor. Sevimsiz yazarkasapos cihazları ile sosyete pazarlarına sıkıştırılmış kitap tezgahlarından farksız adeta. 

O gürültü ve curcuna, aslında ucuz da olmayan kitapları almak için birbirini ezen insanlar, içerisinden doğru dürüst okunacak kitap çıkmayan setler, broşür toplayıcıları kitap ruhuna hiç uygun değil.

Şimdi yayınevi, üç stand çalışanının işine son vermiş. Sorun çözüldü mü? Yeni fuarlarda farklı mı olacak. Siz gariban satıcıları işten çıkaracağınıza kitapları seven, çocukları seven, aydın stand görevlileri  yetiştirin. Ve bir zahmet en büyük kitap fuarında standınızı boş bırakmayın. Diğer sektör fuarlarına bakın, patronlar, üst düzey yöneticiler, ürün yöneticileri standardını bir an bile boş bırakmazlar.

Erdal Öz’ün kemikleri sızlamıştır. Yazık kitapları da meta yaptınız.

Namık Somel / Kasım 2015 / namiksomel.blogspot.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder