27 Kasım 2018 Salı

Yüzleri gülüyordu.!

Yüzleri gülüyordu.!
İstiklâl Marşı öncesinde, sesizliği bozan güzel tınılar, yılların görmüş geçirmiş Meydanının her bir köşesini doldurmuştu. Bandonun sesinin anımsattığı bütün zamanlar, birlikte yaşanıyordu. Şapkalı hoş bir kadın görüyordum, sadece siyah beyaz fotoğraflardan tanıdığım. Sonra Alaman Sabri'nin diktiği beyaz üniformasıyla, elindeki Atatürk büstünü gururla taşıyan küçük bir çocuk.
Pire Yılmaz mangalı çoktan yakmış, hamsileri dizmiş, bir yandan demlenirken bir yandan tornada demir işliyordu. Kunduracılarda kaldırımın üstüne tavla masası kurumuştu. Trabzonsporun efsane yöneticileri Ruhan Öngür, Suha Akçay heyecanla oyuna başlamıştı. Bazen başkan Şamil Ekinci zarif ve hep ayakta maçı izlerdi. Küçüktüm. Çay söyleme görevi bana düşerdi. Merdiven altındaki küçücük dükkanı, çaycı Raif Aga ve Ayakkabıcı Murat Aga birlikte kullanırdı. Raif Aga hiç gülmezdi. Aksi adamdı. Onu kızdırmaktan çok zevk alırdım. Bir derdi vardı bellikki. Hep içine atardı. Küçüktüm. Soramadım!
Lezzet Lokantası o yıllarda muhteşem kuyu tandırını yemek isteyenlerle dolup taşardı. Lezzetleri tam hesapları ise kıttı biraz .. Alaman Sabri Amcamın yardımcısı Sami Dayı, terzilikteki hünerini hesap kitapta da gösterir, öğle saatlerinde hesap alırdı . " - Namık Babalar'a dört tandır 150'şer gr".
Yeni sürülmüş mazot kokusu ve tahtaların gıcırtısı ile mağazanın içinde ilerlerdim. Yemek sonrası babam ve amcam şezlonglarını açar Öğle uykusuna dalarlardı. Biz kapıda beklerdik. Tanıdığım herkes neredeyse hergün mağazanın önünden geçerdi.
Mutlu ve huzurlu bir kentti Trabzon. Öğrendiğimiz güzel olan ne varsa, bu sokaklarda, bu Meydanda yaşayan ve bu kente ruhunu veren insanların eseriydi. Güzellikler, bir bir yok okurken, uzaktan gelen Bandonun sesi küçük bir umut olmuştu.
Yüzleri gülüyordu.. Gülümsedim, kentin gri sokaklarıda, yürüdüm, yürüdüm..
Namık Somel / 23 Kasım 2018 Cuma /Trabzon Meydan..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder